gözüme aşk battı kör oldum!
bak bu burçlar benim körlüğüm
bu lamartin caddesi, bu ıssız göl
bu serap, bu sâdâbat, bu kız kulesi
bu serap, bu sâdâbat, bu kız kulesi
bir renga gibi akıp gitti yaz
alevden çiçekleri o haz göğünün
al işte istanbul hatırası
bu gelin teli sarıyerden
gümüşüne keder bulaşmış bu seher
kalem kaşlı bu maçka yokuşu
melâli de bilir helâli de
düdenlerin suya yürüdüğü sevişgen gün
sonra o tan kırmızı jelvera gölgesi
sonra bu kan kokusu bu kan kokusu
bir soluyan faytondu ne zaman geçti sorulmaz
bilinmez ne zaman soldu lülesi çeşmelerin
altın ateşte sınanır dedi bir ses
acıyla yontulur elmas
sana söz!
şehrin sustuğu yerden söyleyeceğim seni
son nefesimle
yakacağım kıyıları başladığı yerden
anavasyanın
bilirsin rüyalar itirazdır kara geceye
~~*~~
Perihan BAYKAL
Onaltıkırkbeş, Sayı:19
(Bu şiirimi İsveç'teki bir yazarlar buluşmasında, değer görüp seslendiren sevgili Ayşe Kilimci'ye sonsuzca teşekkür ediyorum. Ah, İstanbul! Gam yemem artık, gamından gayrı.)