İLLÂ'H!
~*~
gülü düşünür gül olurum bülbülü sen
insan bir pagan rüyadır bazen
tanrının gördüğü
i(di)l...
taylar suvarıyorum içimde kıvrak, doru
değiyor gazelim bengi suyuna
diriliyor yeşil, hâreleniyor ebrû
dışarıda yüreği ağzında felfelek nisan
amber dilli, bela dilli, santuri
ah o dizgin tutmaz küheylan, o mavi
gecenin satenine yıldız diken kılaptan
ve illâ'h
papirüs kıyısında sır kokan nil
ağzının buhurundan süzülen
o sonsuz lil…
bütün kiplikleri kıran sırça teber!
lâ
başkaldıran bir eda var sesinde -ama kime-
o hep yanıtsız soruya yanıt -ama hangi soru-
tadın damlıyor içime
–şıp, şıp!-
akan suyun billursu serinliği
bu gece üç kat daha bilge bizden
tenimiz: bütün dilleri bilen dilsiz
çıkar batıklarımı derûnumdan, çil çil
birer birer
hadi ov lambayı, çıksın cin
biledim bütün dilekleri
âh!
dilini unutmuş bir ezberim şimdi
ezberini unutmuş bir leylî
ve illâ'h
bir gülün iç çekmesi
aşk ile iç çekmesi bir gülün
kızıl bir uçurumun tarifsiz derinliği
~*~
PERİHAN BAYKAL
Andız, Haziran 2007, Sayı:11
Perihan BAYKAL
Tekirdağ'da yaşıyor ama bütün yeryüzünü ve hatta gökyüzünü yurdu görüyor.
Uzun yıllar felsefe öğretmenliği yaptı ama öğrenciliği öğretmenlikten hep daha fazla sevdi.
Dokuz yaşından beri yazıyor ama şiir virüsünün giderek artan bir şiddetle kanına girip tüm yaşamını ele geçirmesi yaklaşık bir buçuk iki yıl kadar önceye dayanıyor.
Şiirleri Şehir, Ünlem, Onaltıkırkbeş, Şiiri Özlüyorum, Yazılıkaya, Patika, Denizsuyukasesi, Karşın, Afrodisyas-Sanat, Kıyı gibi birçok dergide yayımlandı. Şiirin yakıp kavuran ateşini seviyor ve kalan ömrünü bu ateşle geçirmeye razı. (Andız, 2007)