24 Nisan 2013 Çarşamba

Döndüğü Zaman Göçmen Kuşlar

 
DÖNDÜĞÜ ZAMAN GÖÇMEN KUŞLAR
 
I
 
gözlerim ki şehlâdır
gecenin mektebinde leylî  ve leylâ
 
yâr! ey en yakınımdaki, uzak diyar!
senin en sevdiğin dağda bak
biri bir çoban ateşi yaktı:
yüzümün yangınından bildim!
 
ah!
neçe yandım! üşürken tavlada taylar
ben demir ocağında kızgın lavdım!
 
her göç vakti
şahbalıydım en uzun uçuşlu kuşun
say ki piyale bacaklı yay!
 
sen bildin mi, sen bildin mi, sen...
 
her ağulu ay ertesi
güzdüm yaprak yaprak dökülen taygalarında
en kuzeyimin
 
kaç kez gittim geldim... kaç kez
öldüm... dirildim yeniden
 
anlardın!
sen olsaydın, hâlimden
pür melâlimden
 
bir de bu lâlegûn gece:
sarıp sarıp çözüldüğüm
 
II
 
söyle bana ay, söyle bana ay, söyle
niye dönmedi göçmen kuşlar?
 
döndüğü zaman göçmen kuşlar
açılır sür yeşil panjurları
mercanköşklerin
incecik geyik derisine döşenen kûfî yazılar
gelip su içer avcumuzdan
döndüğü zaman göçmen kuşlar
buzdan göğsüne ateş olurum senin
terleyen alnına billurdan çatkı
döndüğü zaman göçmen kuşlar
 
gün olur devran döner
kurulur divan
vurur tepegözün alnına kopuz
elbet zâil olur zâlim ilen zâdegan
 
*
Perihan BAYKAL
Eliz, Mart 2009, Sayı:3
 

Aşkın Küçük Sandal(lar)ı...

AŞKIN KÜÇÜK SANDAL(LAR)I...* Bu konuyla ilgili yazma önerisi bana geldiğinde ilkin biraz irkildiğimi itiraf etmeliyim. Tam da yeni bir şiir...