6 Haziran 2010 Pazar

Karmen Güllü Hançer

KARMEN GÜLLÜ HANÇER

gülün çektiği, ah!
rengi belâsı

anlatsam azalır mı acı
yoksa büyür mü kınından çekilen bıçak
aşkın kızgın kumsalında
kimin bu kimin ayak izi
ve hangi derin gecede kızarır
bir utangaç inci
tuzlu öpüşleriyle dalgaların
vahşi

örtündük geceyi çıplak tenlerimize
inledi kitara ve ıslandı mürdüm
sudan ve ateşten elleriyle
o siyâh gözlü alşimistin

hadi durma
yeni bir gül takalım yakamıza!

ki bekler aşkın doruğunda
o karanfillerin çatladığı
karmen güllü hançer!
ve mavi kanatlı lorelei
öper ölümü dilinden
emerek zehrini yılan!

ey gözlerine yazıldığım
kâlu beladan beri
kardeş mi aşkla nefret
ölümle yaşam?

hadi durma
yeni bir kül takalım yakamıza!

sözüm çizsin bileğini ve aksın kan
kopsun ve dağılsın nar gibi düğmeler
yana...yana...yana...yana...

yalayalım bıçaktaki yar lekesini

PERİHAN BAYKAL

Taflan 2007 ; Ekin Sanat, Mart 2009


***

Ve tekrar:

"anlatsam azalır mı acı
yoksa büyür mü kınından çekilen bıçak
aşkın kızgın kumsalında
kimin bu kimin ayak izi
ve hangi derin gecede kızarır
bir utangaç inci
tuzlu öpüşleriyle dalgaların
vahşi"

Bu şiirin hikayesi:

Bu şiirimin özel yaşamımda direkt bir karşılığı yok. Sanal bir şiir atölyesinde verilen tema üzre şiir çalışıyorduk ve verilen konulardan biri de 'ölüm ve erotizm'di. Bu ikisini bir şiirde, birarada işleyecektik. Bu iki sözcük bana Karmen'i çağrıştırdı hemen. Ama hemen. Bunda belki, o günlerde tekrar be tekrar dinlediğim Bizet'nin Karmen'inin de etkisi olabilir. Şiirin daha ziyade kurguya dayandığına, ancak o kurgusallıkta bile yazarının yaşamından, duygularından, edinimlerinden, bilinçaltının fırlatıp durduğu pıtraklardan izler taşıdığına bir örnek olarak düşündüm şiirimin mütevazı serüvenini ve bunu yazmak istedim. Birkaç dizesi hazırdı zaten bu şiirin, itiraf ediyorum. Defterime gelişigüzel karaladığım, aklıma gelivermiş ama henüz şiire dönüşmemiş birkaç dizeyle, yazdığım şiirin dokusunun birbiriyle uyuştuğunu gördüm. Ve dökülüverdi şiir, bir çırpıda, herşey yerli yerini buluverdi beni şaşırtan bir hızla. Bıçak imgesi mi? Onda biraz da, o günlerde, bir yakınımın tıbbi bir operasyon geçirme ihtimalinin gündeme gelmesinin etkisi var. Alâkasız görünebilir ama şiirler biraz da rüyalara benzemez mi? Evet, şiirimdeki bıçak elbette Karmen'in bıçağı ama biraz da o bıçaktır işte. Bütün bunlar ve daha bilmediğim kimbilir neler, karıştı, halvet ü harman oldu, bir iki sarsıldı-titredi ve attı üstündeki tülü. Adını da aynı hızla üfledim kulağına: Karmen Güllü Hançer.

Aşkın Küçük Sandal(lar)ı...

AŞKIN KÜÇÜK SANDAL(LAR)I...* Bu konuyla ilgili yazma önerisi bana geldiğinde ilkin biraz irkildiğimi itiraf etmeliyim. Tam da yeni bir şiir...