11 Nisan 2011 Pazartesi

Bugün Aşk Benim



BUGÜN AŞK BENİM

I.

ahh!
yalıncak bir şiir gibi, imgesiz
siz, yalnızlık nedir
-ama gerçekten-
bilir misiniz?

kaç kolon tutar ki saraylarınızı
sağ ve zâlim
sürveyanlarınızı

kiraz ayı, orak ayı, aylandız
bırak kim kazanacaksa kazansın sürümden
kaldı mı bir tonu grinin… bilmediğimiz!


mataramda bir içimlik zülâl
alnımda zül!

bir kalbim, bir de ben
-bir de çiçeği burnunda şu mavi-
yeteriz!

II.

beni leylaklar getirmiş
kuş konağı, kış ortası, bahar!
bilirim kimseye göstermeden ağlamayı


sen sür atını, merhem niyetine
ben çoktan ondum

koynunda sürmene bıçağı
sürdür sen oyununu, ey fettan felek
ben çoktan bozdum

gözyaşı dediğin ne ki
-aynıyla vâki
aynasıyla kör-
başımın
gözümün
sadakası olsun!

III.

“omnes vulnerant, ultima necat”

kapat defterini gözünde seğiren seyirin
düşür tetiği
menzili çoktan aştı aşk
üşüyen bir kuştur şimdi avuçlarında elîm

el verdi sâki: bugün aşk benim!

~*~

PERİHAN BAYKAL

Kurgu, Mart-Nisan 2011, Sayı:7

Aşkın Küçük Sandal(lar)ı...

AŞKIN KÜÇÜK SANDAL(LAR)I...* Bu konuyla ilgili yazma önerisi bana geldiğinde ilkin biraz irkildiğimi itiraf etmeliyim. Tam da yeni bir şiir...