zulamda, tam şuramda
iki cihan bir masiva
kahpe nazarlardan sakındığım
kulpu kırık billur testi
kuz’um güney, gün’üm kuzey… dol!
aştım yönlerimi bir kör kedi bir yumak
yelve kuşu, yelve kuşu
sen ne bilin derdi
ne bilin sen derdi firak!
arşa değerken başı yerin hâki ve kayrak
birden! kırılır boynu bir karanfilin
uyanır şahmaran, alalanır menzil
kapat kapıyı bezirgan başı üşüdük
kan.adım.adım.kan
derdi babam:
kızım kendini soğuk ile soysuzdan!
hora tepsin at pınarında yeis perileri
gecenin siyah tamburuna inat
tam buramda işte tam, bir kanayan berat!
kaç vadiden geçmiş bu ömür ve kaç sırat
ellerimde derinleşen çizgi, boğulan boğum
hâlâ göğe bakar mı çocuklar, söyleyin
parkamın içinde üşürken bir nesil
hani dünyayı dolduracaktık, ay’ı, güneşleri
hani boşaltıp gündüzü geceden fayrap!
orda hâlâ bir yumruk gibi duruyor gök
adlarımızsa karatahtada nicedir
susanlar listesinde
kırılan suymuş meğer, ah!
testi değil
Perihan BAYKAL
Afrodisyas Sanat, Eylül-Ekim 2009, Sayı: 17
iki cihan bir masiva
kahpe nazarlardan sakındığım
kulpu kırık billur testi
kuz’um güney, gün’üm kuzey… dol!
aştım yönlerimi bir kör kedi bir yumak
yelve kuşu, yelve kuşu
sen ne bilin derdi
ne bilin sen derdi firak!
arşa değerken başı yerin hâki ve kayrak
birden! kırılır boynu bir karanfilin
uyanır şahmaran, alalanır menzil
kapat kapıyı bezirgan başı üşüdük
kan.adım.adım.kan
derdi babam:
kızım kendini soğuk ile soysuzdan!
hora tepsin at pınarında yeis perileri
gecenin siyah tamburuna inat
tam buramda işte tam, bir kanayan berat!
kaç vadiden geçmiş bu ömür ve kaç sırat
ellerimde derinleşen çizgi, boğulan boğum
hâlâ göğe bakar mı çocuklar, söyleyin
parkamın içinde üşürken bir nesil
hani dünyayı dolduracaktık, ay’ı, güneşleri
hani boşaltıp gündüzü geceden fayrap!
orda hâlâ bir yumruk gibi duruyor gök
adlarımızsa karatahtada nicedir
susanlar listesinde
kırılan suymuş meğer, ah!
testi değil
Perihan BAYKAL
Afrodisyas Sanat, Eylül-Ekim 2009, Sayı: 17