26 Ocak 2010 Salı

TURNA AVAZI


TURNA AVAZI

ey benim nar yemiş ağzım: esperanto!
ey benim lapis dilsizliğim

ışık dilim

ferdâ dilim

mâ dilim!

de ki deniz ölümüdür nehrin
yaz göğünün ötüresidir kuşlar

esler verir sesler alırım. sesler verir es’ler
bir yanım bağdâdî gül
üç yanım yangın acısı

eşiğindeyim
tufanın ve cevherin
duldamda sütten yeni kesilmiş bir mavi
ve iki öksüz göğercin

yusuf yusuf inler yusufçuklarım
börtüm böceğim çölüm eksibem
yazıyım tur dağında
hep tura gelen

içim içime
aynası dökülmüş sır
kırık kere düğüm!

ne çok şey var susacak, ne çok
solarken “tanrının mührü” sularda
bar bar bağıracak

çağın tezenesi kan
yılan kavi
kâr etmiyor ne etsek
sözün billûr kâsesi

bu bir elvedâ gülüdür
bu bir zehri şifâ!
döneceğim sönmeden kokusu
işte suya yazdım ve tuttum rüzgâra

üflemeyiniz soluğunuz göğsüme sülfür!

Perihan BAYKAL

Zalifre Yazıları, Sayı:2

Aşkın Küçük Sandal(lar)ı...

AŞKIN KÜÇÜK SANDAL(LAR)I...* Bu konuyla ilgili yazma önerisi bana geldiğinde ilkin biraz irkildiğimi itiraf etmeliyim. Tam da yeni bir şiir...