7 Nisan 2014 Pazartesi

Açık Siyah Bir Gül

 
AÇIK SİYAH BİR GÜL

-“Yol Üstündeki Semender” için-

 bazen anlıyorum
Zweig’i
Benjamin’i, bazen
salaş cebinde yüreğinden
daha ağır olmayan çakıl taşlarıyla
Virginia’yı
 

ben ki uzun bir imâ gibi okudum hayatı
acı bir bıçaktı
çektim

dilim lâlmekan
ilim lâ!

tuttum mavi oldum baka baka göğe
yağmura su
kalbimin kirmeninde bir elvan gül
-külliyen ateş! ateşleyin kül!-
belki tutar yara olur –bir ihtimal!-
ağular içmiş eminize

güz elim, Nilgün
içi baştan başa çığlık
Sylvia!

daldırıp elini kalbine
sapı gül ağacı bir bıçağı çeker gibi
gülümsemesi değil miydi şiir, şairin
meydan okuması
acıya

bütün denizlerin, denizliklerin kıyısında
ve altında mavi göğün
“bağırırız avaz avaz”

siyâh kabarcık! âh kabarcık!
içinizdeki en hakiki şey bendim diyor
tek canlı, bu ölü boşlukta

yaşıyordum hâlâ
gömmeye geldiğinizde

tanrının unuttuğu bahçedir intihar
bütün ihtilâller yarım kalmış hikâye

zorunlu ek:
sonra…
bir çiçek, uzatır boynunu
bir kuş cıvıldar
 
*

 Perihan BAYKAL
Akatalpa, Şubat 2014

Aşkın Küçük Sandal(lar)ı...

AŞKIN KÜÇÜK SANDAL(LAR)I...* Bu konuyla ilgili yazma önerisi bana geldiğinde ilkin biraz irkildiğimi itiraf etmeliyim. Tam da yeni bir şiir...